top of page
Sulu Leke Şeffaf

Teknoloji
ve Bilişim Hukuku

İstanbul'da hizmet veren avukatlık ve hukuki danışmanlık büromuz teknoloji ve bilişim hukuku çerçevesinde kalan tüm uyuşmazlıklar açısından gerek internet ortamında hakları ihlal edilen kimselere gerek elektronik ortamda ticaret gerçekleştiren ve sözleşme akdedecek kişi ve şirketlere gerekse “start-up” hukuku açısından hukuki danışmanlık isteyen start-up girişimcilerine danışmanlık hizmeti vermektedir.

Bu hukuk dalı, en genç hukuk disiplinlerinden birisi olmasının yanı sıra aynı zamanda dinamik yapısıyla devamlı değişmekte ve gelişmektedir. Bu kapsamda klasik hukuk dallarında alışılmamış yeni hukuki imkanlar ve sorunlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin blokzincir teknolojisi ile ortaya konan sanal düzlemde geçerli olacak hukukun, blokzincir kullanıcılarının yetkilerinin belirlendiği kod ile mi olacağı yoksa bu düzlemde de gerçek hayatta meri normların mı uygulanması gerektiği (code is law veya code as law) son yıllarda teknoloji alanında karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi olmuştur.

startup hukuku

Start-up Hukuku Nedir?

Sanal Zorbalık (cyberbullying) Nedir?

Israrlı Takip (stalking) Nedir?

Özel Nitelikli Yazışma ve Fotoğraf gibi Kişisel Verilerin İfşa Edilmesine veya Bu Yönde Şantaj yapılmasına Karşı Ne Yapılabilir?

İnternetteki Veriler Nasıl Delil Olarak Kullanılır?

Özellikle internet yayınları açısından özel hayatın gizliliğine saygı hakkı veya kişisel verilerin korunması hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi gündeme gelebilmektedir. Yine aynı şekilde internet üzerinden yapılan yayınlar vasıtasıyla tasarım, konsept veya marka gibi fikri ve sınai hakların ihlal edilmesi günbegün kolaylaşmaktadır. Bu açılardan gündeme gelebilecek bilişim suçları, bilişim hukukunun önemli alt başlıklarından birisidir.

Öte yandan akıllı telefonlardan erişebilen internet hizmetleri ve telefon uygulamalarının sayısı arttıkça, teknoloji ve hukukun etkileşimi de artmıştır. Bu bağlamda, özellikle elektronik ortamda akdedilen sözleşmeler ve kişilerin anlık konumlarına kadar tüm kişisel verilerini kaydeden uygulamalarla bilişim ve teknoloji hukuku; kamu ve özel hukukun birçok disiplinini aynı anda ilgilendiren sorunlara çözüm arandığı bir hukuk dalı olmuştur. Nitekim internet altyapısının regülasyonu idare hukukunu ilgilendirirken teknolojik kanallardan gerçekleştirilen sanal zorbalık fiilleri ceza hukuku ve medeni hukuku; erişime engellenen internet sayfaları anayasa hukuku ile insan hakları hukukunu ilgilendirirken elektronik ortamda gerçekleştirilen satışlar tüketici hukukunu; blokzincir teknolojisinin kullanıldığı varlık transferi veya akıllı sözleşmeler ise hem vergi hukukunu hem de sözleşmeler hukukunu ilgilendirebilmektedir.

İnternet Üzerinden Dolandırıcılık Nedir?

teknoloji hukuku

Genel bir özet yapıldığında teknoloji ve bilişim hukuku üst başlığı altında değerlendirilebilecek dallar ve olgular arasında akıllı sözleşmeler, teknoloji transfer sözleşmeleri, internet hukuku, kişisel verilerin korunması hukuku, dijital kıymetli evrak hukuku, elektronik tebligat hukuku, bilişim suçları, e-spor, dijital sağlık uygulamaları, blokzincir temelli sistemler, yapay zeka, büyük veri (big data) ve nesnelerin interneti (internet of things) gibi alt başlıklar sıralanabilir.

Bilişim ve teknoloji hukukunda çalışacak avukatların dijital delillere ilişkin ISO 27050, ISO 27041, ISO 27037 ve ISO 27043; bilgi güvenliğine ilişkin ISO 27001 ve mahremiyete ilişkin ISO 27701 olmak üzere birçok standardı, hukuki danışmanlık ve avukatlık faaliyetlerinde kullanması gerekebilmektedir.

Bilişim ve teknoloji hukukunda faaliyet gösteren avukatların, özellikle internet ortamında karşılaşılan taciz, hakaret veya değişik sanal zorbalık örneklerine karşı başlatılacak veya internet ortamında ifade özgürlüğüne ilişkin kısıtlamalarla ilgili gerçekleştirecekleri avukatlık faaliyetleri kapsamında SCOTUS tarafından görülen Reno v. ACLU ve AİHM’de görülen Yıldırım v. Türkiye kararları gibi birçok uluslararası organ içtihadından faydalanmalıdır. Yahut bir ticari şirketin ya da girişimcinin kendi kurduğu dijital platformunu veya YouTube gibi platformlarda gerçekleştirdiği yayınları ya da düzenlediği internet sayfasını kullanan/izleyen kişilerin kendi arasında işlediği suçlar açısından sorumluluğu olup olmadığı konusundaki çalışmaların, AİHM’in Delfi AS v. Estonya kararına atıfla gerçekleştirilmesi gerekecektir. Unutulma hakkı açısından çalışacak avukatların EUCJ tarafından görülen Google v. İspanya davasına hakim olması gerekirken fikri ve sınai hakların dijital ortamda korunması açısından bakılacak karar ise aynı mahkemede görülen L’Oreal davası olacaktır.

startup hukuku

Bilişim hukukunun, ceza hukuku ile kesiştiği noktalar arasında Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen Bilişim sistemine girme (Madde 243); Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme (Madde 244); Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması (Madde 245); Yasak cihaz veya programlar (Madde 245A) ve Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması (Madde 246) isimli maddeler vardır. Keza yine TCK’da düzenlenen Kişisel verilerin kaydedilmesi (Madde 135); Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme (Madde 136); Verileri yok etmeme (Madde 138); Haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçu (Madde 132), Hakaret (Madde 125); Haberleşmenin engellenmesi suçu (Madde 124); Bilişim sisteminin kullanılması yoluyla işlenen hırsızlık suçu (Madde 142/2-e) ve Bilişim sisteminin kullanılması yoluyla işlenen dolandırıcılık suçu (Madde 158/1-f) da bilişim hukukunu ve “start-up” adı ile bilinen girişimleri ilgilendirmektedir.

Bu açıdan sadece Türk hukukunda değil, uluslararası hukuk düzleminde de birçok gelişme olmaktadır. Bunlar arasında Türkiye açısından 2015 yılında bağlayıcılık kazanan Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesine göre Türkiye’nin ceza kanununda Yasadışı erişim, yasadışı araya girme, verilere müdahale, sisteme müdahale, cihazların kötüye kullanımı (Madde 2-6); Bilgisayarla bağlantılı sahtecilik, bilgisayarla bağlantılı dolandırıcılık (Madde 7-8); Çocuk pornografisiyle bağlantılı suçlar (Madde 9) ve Telif hakkı ve bununla bağlantılı hakların ihlaline ilişkin suçlar (Madde 10) açısından suç normları ihdas etmesi gerekmektedir. Keza aynı sözleşmenin Türkiye tarafından 2016 yılında imzalanmakla beraber henüz onaylama işleminin yapılmadığı Irkçı ve Yabancı Düşmanlığı Vakalarının Suç Unsuru Haline Getirilmesine Dair protokolü uyarınca söz konusu sözleşmenin bağlayıcılık kazanmasından sonra Türkiye’nin ırkçı ve yabancı düşmanı materyallerin bilgisayar sistemlerinden yayılması, bu kapsamda tehdit veya hakaretler bulunulması gibi hareketler açısından da suç normu oluşturması gerekecektir.

Avukatlık ve hukuki danışmanlık büromuz, teknoloji ve bilişim hukukuna ilişkin her türlü hukuki uyuşmazlık açısından faaliyet göstermekle beraber uygulamada en sık karşılaşılan sorunlar açısından kişisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliğine saygı veya ifade özgürlüğü gibi hakların dijital ortam korunması faaliyetlerini sıklıkla yürütmektedir. Bu aşamalarda müvekkillere verdiğimiz önemli hizmetlerden birisi, dijital delillerin usulüne uygun şekilde tespit edilmesi ve bunların yargı makamları önünde hukuka uygun şekilde ispat sürecinde kullanılması olmaktadır.

startup hukuku

Bilişim ve teknolojik hukukunda çalışan avukatlık büromuz, vekilliğini üstlendiği teknoloji şirketleri ile yakın çalışma ilişkisine girmiş olup hem yeni kurulan teknoloji şirketleri açısından hem de start-up girişimleri açısından mevzuata uyum ve hukuki altyapının kurulabilmesi için hukuk danışmanlığı hizmeti vermektedir. Bu kapsamdaki hizmetlerimizin arasında söz konusu start-up ve teknoloji şirketlerin hibe ve fon başvurularının yapılması, start-up ve teknoloji şirketlerinin fikri mülkiyet hukuku (fikri ve sınai hakları hukuku) kapsamında kalan menfaatlerinin korunması, start-up ve teknoloji şirketlerinin internet açısından yapılacak yatırımların hukuka uygunluğunun sağlanması gibi hizmetler de bulunmaktadır.

Yine bilişim ve teknoloji alanında yapılacak yatırımlar ve geliştirilecek uygulamalar açısından Bitcoin ve Etherium gibi blokzincir teknolojileriyle gerçekleştirilecek ödemelerin ve akıllı sözleşmelerin güvenliğinin temini, elektronik para sistemleri açısından danışmanlık verilmesi, kişisel verilerin korunması, üyelik ya da kullanıcı sözleşmelerinin hazırlanması, gizlilik, çerez (cookie) politikalarının yazılması ve ihtiyaç duyulan bilgilendirme formlarının hazırlanması gibi hizmetler de bilişim hukuku alanında çalışan avukatlarımız tarafından gerçekleştirilmektedir.

Bilişim alanında avukatlarımızın tecrübe sahibi olduğu davalar arasında kişilik haklarına internet ortamında saldırılması veya sanal zorbalık nedenli tespit, tazminat ve ceza davaları; başta Facebook, Twitter ve Instagram olmak üzere sosyal medya kanalıyla işlenen şantaj, hakaret veya iftira gibi kişilik haklarını ihlal eden içeriklerin uluslararası hukuk kapsamında durdurulması; erişimin engellenmesi tedbir ve davaları, bilgisayar aracılığıyla dolandırıcılık davaları, bilgisayar aracılığıyla sahtecilik davaları, unutulma hakkının kullanılabilmesi için idari tedbir talebi veya davaları, e-ticaret sözleşmelerinin hazırlanması ve bunlara aykırılıktan açılacak davalar bulunmaktadır.

Gerek şirketler gerekse özel şahıslar açısından internette yayılan itibarsızlaştırıcı ya da hakaret veya küçük düşürücü ifadeler içeren yayınların internetten içerik kaldırma veya internetten erişim engelleme işlemlerini de bilişim hukuku alanında çalışan avukatlarımız müvekkilleri adına gerçekleştirmektedir. Özellikle ısrarlı takip veya sanal zorbalık gibi dijital şiddet olgularında TCK kapsamında birçok suç işlenebilmekte ve bireylerin bu çerçevede kendilerini savunması için birçok hukuki imkan bulunmaktadır. Bu açıdan, internet ortamında sürekli olarak mesaj alan veya adına onlarca sosyal medya profili oluşturulan bireylerin kullanabileceği birçok hukuki imkan vardır. Keza özel hayatın gizliliği hakkı kapsamında ve kişisel veri niteliğinde olan WhatsApp görüşmelerinin veya özel video ve fotoğraflarının internet üzerinden ifşa edilmesi gibi hareketler de cezai yaptırım gerektiren önemli suçları oluşturmakta ve bu içeriklerin internet ortamından kaldırılması mümkün haldedir.

Bilişim suçlarının işlendiği veya hukukun internet üzerinden ihlal edildiği durumlarda en önemli sorunlardan birisi, hukuka uygun yöntemlerden kabul edilebilir delile erişme aşamasında ortaya çıkmaktadır. Bilişim hukukunda çalışan avukatlar bu aşamada IP  adreslerinin belirlenmesi için servis sağlayıcılarla temasa geçmekte, e-tespit gibi uygulamalara başvurmakta ve anlaşması olduğu uzman bilirkişilerin yardımını almaktadır.

Mevzuatımızda "bilişim avukatı" yahut "uzman bilişim avukatı" şeklinde unvanlar bulunmakta mıdır?

​Avukatlık Kanunu’nun ve avukatlıkla ilgili mevzuatımızın hiçbir yerinde “bilişim avukatı” veya “uzman bilişim avukatı” unvanları yoktur. Çeşitli internet sayfalarında geçen “bilişim suçu avukatı” veya “internet avukatı” gibi tabirlerin herhangi bir hukuki dayanağı yoktur.

Avukatlar herhangi bir uzmanlık sınavına ya da programına devam etmeden dört yıllık hukuk fakültesi eğitiminin ardından bir yıllık stajlarını bitirdikten sonra ikamet ettikleri ilin barosuna başvurarak avukatlık ruhsatı talebinde bulunmaktadır. Barolarda gerçekleştirilen mesleki eğitimin de tamamlanmasının ardından, avukatın faaliyet göstereceği ile göre ve bu ildeki baro yönetiminin belirlediği usullere göre avukatın baroya kabulü süreci baro tarafından başlatılmaktadır. Bu süreç, Adalet Bakanlığının müstakbel avukatın dosyasının üzerinde gerçekleştirdiği inceleme neticesinde verdiği onay ile devam etmekte ve avukatlar bu surette ruhsat almaktadır.

Örneğin, İstanbul’da avukat olup ceza hukuku alanında faaliyet göstermek isteyen hukuk fakültesi mezunları, yasal staj süresi içinde İstanbul Barosu staj eğitim programına devam etmekte ve sürenin sonunda herhangi bir hukuk alanında sınav yahut mülakat olmaksızın avukat olabilmektedir. Öte yandan başta Ankara’da avukat olmak isteyen ve Bursa’da avukat olmak isteyen hukuk fakülteleri mezunları olmak üzere bazı il baroları, hukuk fakültesi mezunlarının avukat olarak baroya kaydının yapılabilmesi için adaylara mülakat yapabilmektedir. Fakat bu mülakat da genel bir nitelik taşımakta ve hukukun tüm alanları üzerine olmaktadır. Avukatlık Kanunu’nda 2019 yılında yapılan değişikliklerle beraber ilk kez 2020-2021 döneminde hukuk fakültelerine kayıt yaptırmış öğrenciler, fakültelerinden mezun olduktan sonra avukat olabilmek için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’na girecekler ve bu sınavda da hukukun tüm alanlarını ilgilendirir sınava tabi tutulacaktır.

Dolayısıyla, halihazırda, ne İstanbul Barosu’nda ne Adalet Bakanlığında ne de Türkiye Barolar Birliği nezdinde herhangi bir hukuk dalı için “uzman avukat” unvanı verilmektedir. Avukatlar hukukun her alanında faaliyet gösterebilmekte ve bunun için hiçbir unvan sahibi olmaları gerekmemektedir.

Avukatların şahsi faaliyetlerini nitelerken “uzman bilişim avukatı”, “uzman internet avukatı” veya “İstanbul bilişim avukatı” gibi sıfatları kullanmalarının herhangi bir karşılığı yoktur. Bununla beraber, galat-ı meşhur lügat-i fasihten evladır sözünün bir yansıması olarak avukatların kendi aralarında uzmanlık unvanlarını kullandığı düşüncesinden hareketle hukuki danışmanlık arayan bireylerin, alanlarda uzman avukatlara erişmek için bu unvan ile avukat aradığı görülmektedir.

teknoloji hukuku

Teknoloji Hukuku veya Bilişim Hukuku açısından aklınıza takılan herhangi bir soru veya halihazırda taraf olduğunuz uyuşmazlık hakkında danışmanlık almak isterseniz, faaliyetlerinin ana merkezi İstanbul'da olan ve Bilişim Hukuku alanında tecrübeli avukat kadromuz ile İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yer alan avukatlık büromuzda sizleri beklemekteyiz.

bottom of page